TPKK Hakkında 32 Sayılı Karar İhracat Bedelleri
ÖNSÖZ
Mali Müşavirlik mesleği bilgi ve birikime dayanan bir meslektir. Bu yüzden TÜRMOB ve Odalarımızın eğitim temel önceliği oldu ve olmaya devam edecektir. Meslektaşlarımızın ihtiyaç duyacakları bilgiye en doğru ve en sağlıklı bir biçimde ulaşmaları için eğitim faaliyetleri, yayınlar gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmalarımızdan birisi de, Mali Mevzuat Yorum Uygulama Sirküleridir.
Meslektaşlarımıza yardımcı olmak amacıyla mali konularda aydınlatıcı bilgi aktarmak ve tartışmalı konulara dikkat çekmek amacıyla, Mesleki Mevzuatı İzleme Kurulu tarafından hazırlanan, Mali Mevzuat Yorum Uygulama Sirkülerinin beşincisini sizlerin istifadesine sunuyoruz. Mali Mevzuat Yorum Uygulama Sirkülerini hazırlayan Meslek Mevzuatı İzleme Kurulumuza teşekkür ederiz.
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Yapılan Değişiklikle İhracat Bedelleri Üzerine Gelişmeleri konu alan bu Sirkülerimiz, uygulamacılara yardımcı olmak amacıyla konu açıklamaları, ilgili maddeler, kararlar, uygulamaya yönelik soru ve cevaplar değerlendirilerek hazırlanmıştır. TPKKH 32 Sayılı Kararda Yapılan Değişiklikle İhracat Bedelleri Üzerine Gelişmeler Mali Mevzuat Yorum Uygulama Sirkülerimizin meslektaşlarımıza faydalı olmasını diliyoruz.
Emre KARTALOĞLU
TÜRMOB Genel Başkanı
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ
GİRİŞ
KONU İLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELERİN
KISA GELİŞİMİ
2.1. Konu Kapsamı Değişikliklerde Kronolojik Süreç
-
- Düzenleme
- Düzenleme
- Düzenleme
- Düzenleme
- Düzenleme
- Düzenleme
SONUÇ
YARARLANILAN KAYNAKLAR
EKLER
1- İhracat Kabul Belgesi
2- Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2008-32/48) İle İlgili Olarak
SIKÇA SORULAN SORULAR
Bu Sirkülerde ihracat bedelleri konusunun temel kavramlar ışığında Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda son yapılan değişikliklerin ışığında incelenmesi, hem temel kavramların kısa ve anlaşılabilir kılınması hem de 32 sayılı Kararın özellikli durum ve kavramlarının konumuza ilişkin olarak ele alınması ve mesleki kamuoyuna kısa önerilerle birlikte sunulması amaçlanmıştır. Bir başka ifade ile amacımız 32 sayılı Kararı bütünüyle incelemek değil; Kararı son düzenlemeler ışığında ihracat bedelleri üzerinden incelemektir
2. KONU İLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELERİN KISA GELİŞİMİ
Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar”ın yürürlüğe konulması Devlet Bakanlığı’nın 7/8/1989 tarihli ve 55251 sayılı yazısı üzerine, 1567 sayılı Kanunun 6258 sayılı Kanunla değişik 1. maddesi uyarınca, Bakanlar Kurulu’nca 7/8/1989 tarihinde kararlaştırılmıştır. (Karar
Sayısı: 89/14391) Söz konusu Karar, 11 Ağustos 1989 tarih ve 20249 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
Karara göre kısaca (md.8); “İhracat bedellerinin tasarrufu serbesttir. Bakanlık ihtiyaç duyulması halinde ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir.”
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ve bu karara ilişkin Tebliğler, günümüze kadar pek çok değişikliğe uğramıştır. Çok önemli yada süreci etkileyen değişiklik diyebileceğimiz Karar ise 8 Şubat 2008 tarih ve 26781 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 2008/13186 sayılı Karardır. Bu karar ile yapılan en önemli değişiklik; ihraç edilen malların bedelinin ihracatçılar tarafından yurda getirilerek Türk Parasına çevrilmesi ve Döviz Alım Belgesine bağlanması zorunluluğunun kaldırılmasıdır. Bu düzenlemeye göre, “Türk Parası Kıymetini Koruma hakkında 32 sayılı Kararın 8 inci maddesi 2008/13186 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kararın 3 üncü maddesiyle 08.02.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, “İhracat bedellerinin tasarrufu serbesttir. Bakanlık ihtiyaç duyulması halinde ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Dolayısıyla 8 Şubat 2008 tarihinden itibaren ihracat bedellerinin tasarrufu serbest bırakılmıştır. 1567 sayılı yasa ve bu yasaya ilişkin çıkarılan 32 sayılı karar, her türlü ihracatı düzenlediğinden hizmet ihracına, bavul ticaretine ve bavul ticareti yapanlara mal teslim edenlere ilişkin olarak mal veya hizmet bedellerinin de yurda getirilme zorunlulukları kaldırılmıştır.
Bu düzenleme sonrası Katma Değer Vergisi İade Taleplerinde “Döviz Alım Belgesi” aranılıp aranılmayacağı hususunda kamuoyunda ve paydaşlar arasında bir çok tartışma yaşanmıştır. Gelir İdaresi Başkanlığı yaşanan uygulama kargaşası ve ihtilafları ortadan kaldırmak veya azaltmak için; konuyu bir iç genelge ile açıklığa kavuşturmaya çalışmıştır. Bu İç Genelge ile döviz alım belgesinin mal ihracatında aranmayacağı hususu netleşmiş ancak perakende ihracatda tartışma devam etmiştir.
Söz konusu İç Genelgede;
“(…)Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda yapılan söz konusu değişiklik nedeniyle ; “hizmet ihracı” ile “bavul ticareti” ve “bavul ticareti kapsamında ihracat yapanlara ihraç kaydıyla teslimler” den kaynaklanan 08.02.2008 tarihinden sonraki katma değer vergisi iade taleplerinde döviz alım belgesi aranıp aranmayacağı hususunda tereddüde düşüldüğü anlaşıldığından aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.
İşlem bedeline ait dövizin Türkiye’ye getirilmesi ve bu durumu tevsik eden Döviz Alım Belgesinin ibrazı; 26 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (K) bölümü uyarınca hizmet ihracı istisnasının, 61 ve 84 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri uyarınca da “Türkiye’de İkamet Etmeyenlere Döviz Karşılığı Satışlarda KDV İhracat istisnası” (Bavul Ticareti) ile bu kapsamda faaliyette bulunanlara “ihraç kaydıyla teslim” uygulamasının bir şartıdır. Dolayısıyla, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda yapılan değişikliğin, yukarıda belirtilen işlemlerde KDV ihracat istisnası ve tecil-terkin uygulaması bakımından bir etkisi bulunmamaktadır. Buna göre, “hizmet ihracı” ile “bavul ticareti” ve “bavul ticareti kapsamında ihracat yapanlara ihraç kaydıyla teslimler” den kaynaklanan katma değer vergisi iade işlemlerinde döviz alım belgesinin aranıp aranmayacağı hususunda Bakanlığımızca yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar 26, 61 ve 84 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri çerçevesinde işlem yapılmaya devam edilecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.
Kısaca Gelir İdaresi; “Bavul ticareti” ve “hizmet ihracatı” konularında, kambiyo mevzuatında olmayan bir hususun yerine getirilmesini istemiş, Kambiyo mevzuatında yapılan değişikliklerin KDV iadesine bir etkisi olamayacağı belirtilmiştir.
Kaynak: TÜRMOB